Sistem düşüncesi ve sistem yaklaşımı günümüzde giderek daha fazla derinlik ve yaygınlık kazanan bir akım olarak ilgi odağı oluşturmaktadır. Bu ilginin bir "Moda Düşünce" olduğunu sanmamak gerekir. Sistem kavramı çerçevesinde gelişen bu akım, yeni koşullar altında oluşan belli sorunlar karşısında mevcut çözüm yollarının -yetersizliğine ve çaresizliğine gösterilebilen bir tepkidir. Bilimsel evrim içinde, evrile evrile oluşan ve 1940'lardan sonra ilk meyvaları görülmeye başlanan bu akım bilimsel evrimin önemli bir kilometre taşını oluşturmaya da adaydır. Sistem bilimleri, tüm diğer bilim dalları gibi, bir yandan belli bir "sorunlar" alanı üzerinde yayılırken, öte yandan da sorunlara yaklaşımı sağlayan tekniklerini geliştirmektedir.' Elinizdeki bu yapıt, sistem düşüncesinin tanım ve gelişimi ile birlikte, bu akımdan bir "teknik kesit" vermektedir. Bu kesit çok sınırlıdır. Sistem akımı çalışma alanlarının ve yöntemlerinin bu yapıtın sınırlarının çok dışına çıktığına hiç kuşku duyulmamalıdır. Kitap dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde sistem düşüncesi ile sistem kavramının temel özellikleri ve temel tanımları verilmektedir. İkinci bölüm sistem yaklaşımı ve aşamalarının tanımlanmasına ayrılmıştır. Üçüncü bölümde sistem yaklaşımında araç olarak kullanılan diyagramlar, şemalar ve tablolar açıklanmaktadır. Kitap, endüstri işletmelerinin, sistem yaklaşımı ilkeleri çerçevesinde bir bütün olarak değerlendirildiği dördüncü bölüm ile son bulmaktadır. Sistem yaklaşımının iki vazgeçilmez kaynağı düşünce gücü ve yaratıcılıktır. Bu ise kitap sayfalarında olduğu kadar tartışmalarla da beslenmektedir. Bu açıdan, elinizdeki yapıt, öğrencilerimin, meslektaşlarımın ve dostlarımın, bazen bir sınıf köşesinde, bazen karanlık okul koridorunun ucunda, belki de en olmaz bir yerde verdikleri esinlerin çok küçük bir yansıması olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca kitabın basımını titizlikle gerçekleştiren Kıyı Yayınevi çalışanları bu arada, çok satacak kitapların peşinde koşmaktansa…

---